Kitap Yorumu: Satranç - Stefan Zweig | #kom2018
Kitabın Adı: Satranç
Orijinal Adı: Schachnovelle
Orijinal Adı: Schachnovelle
Yazar: Stefan Zweig
Çeviri: Ahmet Cemal
Çeviri: Ahmet Cemal
Sayfa Sayısı: 83
Türü: Dünya Klasikleri, Edebiyat, Hikaye
Baskı Yılı: 2016
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Başlangıç Tarihi: 16.01.2018
Bitiş Tarihi: 18.01.2018
Arka Kapak
Arka Kapak
Satranç sonsuz eski, ama aynı zamanda sonrasız yenidir; kuruluşu mekanik, ancak sadece hayalgücü ile etkilidir; geometrik açıdan sabit bir alanla sınırlı olmakla birlikte kombinasyonlarında sınırsızdır, sürekli kendini geliştiren, ancak yine de verimsiz, hiçbir yere götürmeyen bir düşünme eylemidir; hiçbir şey hesaplamayan bir matematik, esersiz bir sanat, temelsiz bir mimaridir.
Stefan Zweig'ın, 1942 yılında, Hitler iktidarından kaçarak sürgün hayatı yaşadığı Buenos Aires'te yayımladığı Satranç adlı romanı, hem yazarın intiharından önce bıraktığı bir veda mektubu hem de doğrudan Nazizm'i hedef aldığı tek kurmaca eseridir. New York'tan Buenos Aires'e yapılan bir gemi yolculuğunda, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, kendisi için beklenmedik bir rakip olan Dr. B. ile karşılaşır. İsimsiz bir amatör olan bu gizemli rakibin satrançla tanışmasının olağanüstü bir hikâyesi vardır. Bir Nazi kurbanı olan Dr. B., o kara günlerde sadece satranç sayesinde ayakta kalabilmiştir.
Hikâyenin diğer kahramanı Czentovic ise iletişim kurmakta zorlanan, yaşamında satranç dışında hiçbir şey olmayan, kazanmaya kurulu bir saat, soğuk, küstah, kuralcı, yüzeysel, kültürsüz, karacahil bir "dahi"dir. Bu kısa anlatıda, Zweig'ın tüm izleklerini bulmak mümkün: dünün dünyasından bugünün dünyasına geçiş, marazi tutkular, sapkın zekâlar, felaketlerini yaşamları boyunca taşıyan bireyler, fazişm ve kaba şiddet karşısında Avrupa'nın ve dünyanın kaderi…
Stefan Zweig'ın, 1942 yılında, Hitler iktidarından kaçarak sürgün hayatı yaşadığı Buenos Aires'te yayımladığı Satranç adlı romanı, hem yazarın intiharından önce bıraktığı bir veda mektubu hem de doğrudan Nazizm'i hedef aldığı tek kurmaca eseridir. New York'tan Buenos Aires'e yapılan bir gemi yolculuğunda, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, kendisi için beklenmedik bir rakip olan Dr. B. ile karşılaşır. İsimsiz bir amatör olan bu gizemli rakibin satrançla tanışmasının olağanüstü bir hikâyesi vardır. Bir Nazi kurbanı olan Dr. B., o kara günlerde sadece satranç sayesinde ayakta kalabilmiştir.
Hikâyenin diğer kahramanı Czentovic ise iletişim kurmakta zorlanan, yaşamında satranç dışında hiçbir şey olmayan, kazanmaya kurulu bir saat, soğuk, küstah, kuralcı, yüzeysel, kültürsüz, karacahil bir "dahi"dir. Bu kısa anlatıda, Zweig'ın tüm izleklerini bulmak mümkün: dünün dünyasından bugünün dünyasına geçiş, marazi tutkular, sapkın zekâlar, felaketlerini yaşamları boyunca taşıyan bireyler, fazişm ve kaba şiddet karşısında Avrupa'nın ve dünyanın kaderi…
Alıntılar
... çünkü bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir; ... | Sayfa 10
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Bize hiçbir şey yapmadılar -sadece bizi en mutlak anlamdaki hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz. | Sayfa 37
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Çünkü aslında satrancın çekici yanı, stratejisinin birbirinden farklı iki beyinde ayrı ayrı geliştirmesidir, ... | Sayfa 53
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Bize hiçbir şey yapmadılar -sadece bizi en mutlak anlamdaki hiçliğin içerisine yerleştirdiler, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar ağır bir baskı uygulayamaz. | Sayfa 37
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Çünkü aslında satrancın çekici yanı, stratejisinin birbirinden farklı iki beyinde ayrı ayrı geliştirmesidir, ... | Sayfa 53
Stefan Zweig her seferinde her kitabında beni kendisine hayran bırakmayı başarıyor. Daha önce yazarın Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ve Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat adlı kitaplarını çok severek okumuştum. Bu kitabı da öyle oldu.
Yazarın analiz yeteneğine, karakterleri işleyişine bayılıyorum. Kitaplarında mükemmel karakterler çizmiyor. Aksine sorunlu iç dünyaları karmaşık karakterler oluşturuyor. Bu kitapta da satrançtan başka -kelimenin tam manasıyla- hiçbir şeyde başarılı olamayan Czentovic ve Avusturya hanedan üyelerine çalışan, Naziler tarafından tutuklanan, hiçlikle sınanan ve kurtuluşu satrançta bulan Dr. B. karakterleri oldukça etkileyiciydi. Özellikle Dr. B.
Kısacık ama dopdolu bir kitaptı. Hakkında ne söylesem az kalır gibi hissediyorum. Siz Satranç'ı okudunuz mu? Lütfen düşüncelerinizi benimle paylaşmaktan çekinmeyin.
Yazarın analiz yeteneğine, karakterleri işleyişine bayılıyorum. Kitaplarında mükemmel karakterler çizmiyor. Aksine sorunlu iç dünyaları karmaşık karakterler oluşturuyor. Bu kitapta da satrançtan başka -kelimenin tam manasıyla- hiçbir şeyde başarılı olamayan Czentovic ve Avusturya hanedan üyelerine çalışan, Naziler tarafından tutuklanan, hiçlikle sınanan ve kurtuluşu satrançta bulan Dr. B. karakterleri oldukça etkileyiciydi. Özellikle Dr. B.
Kısacık ama dopdolu bir kitaptı. Hakkında ne söylesem az kalır gibi hissediyorum. Siz Satranç'ı okudunuz mu? Lütfen düşüncelerinizi benimle paylaşmaktan çekinmeyin.
Zweig'in bir çok eserini severek okudum. Aralarında en çok "Satranç" ı beğendim. Satranç bahsettiğiniz gibi kısacık ve dopdolu bir kitap. Kitap tanıtım/değerlendirme yazınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSilRica ederim. Ben de teşekkür ederim yorumunuz için. :)
SilBenim okuduğum ilk Zweig kitabı.
YanıtlaSilElime aldığım gibi bitirmiştim. Tıpkı dediğin gibi kısacık ama insanı etkileyen bir kitap.
Aynen öyle... Yorumun için teşekkür ederim. :)
SilYazardan okuduğum ilk kitaptı. O günden beri bütün kitaplarını okumaya çalışıyorum :-)
YanıtlaSilBen dee. :D Elimde iki kitabı daha var onları da okumak için sabırsızlanıyorum. :)
SilSatranc ve bir çok eserini okudum.
YanıtlaSilİyi bir seçim.