Kitap Yorumu: Doğum Lekesi - Caragh M. O'brien (Birthmarked #1)

Doğum Lekesi – Caragh M. O’brien


Orijinal Adı: Birthmarked
Çevirmen: Zeynep Yeşiltuna
Sayfa Sayısı: 480
Baskı Yılı: 2013
Yayınevi: Martı Yayınları

Arka Kapak

   Geleceğin dünyasında insanoğlu ikiye bölünmüştür.

   Bir yanda son derece ihtişamlı ve korunaklı hayatlar yaşayan üstün bir ırk, diğer yanda bu ırkın varlığını sürdürmek için görevlendirilmiş, zor koşullar altında yaşayan ötekiler...

   Yüzündeki çirkin yara izi yüzünden kusursuzların dünyasından ucube olarak dışlanan bir kız, bu üstün ırkın bilinmeyen gerçeklerini ortaya çıkaracak bir güce sahiptir; çünkü geleceğin kaderi, bu kıza ait eski ve gizemli bir kurdelenin ucundadır...


Yorumum

   Merhaba arkadaşlar, keyifler nasıl? Ben iyiyim sadece biraz uykusuzum. Erken uyanmaktan nefret ettiğimi söylemiş miydim? Her neyse, sonunda kitabımı bitirebildiğim için mutluyum. Dün bitirdim ancak hem günü kendime ayırmak istedim, hem de yorumunu girip girmemekte kararsız olduğum için dün yorumunu girmedim. Bugün de kitabı kısaca gözden geçirip hazır çocuklar okula girmişken, gelen giden yokken yorumlayayım dedim.

   Kitap Gaia’nın tek başına hamile bir kadının doğumunu yaptırmasıyla başlıyor. Normalde sadece annesine yardımcı olurken, annesinin başka bir doğuma gitmesiyle iş başa düşüyor ve ilk bebeğini doğurtuyor. Gaia ve annesi Anklav’a hizmet eden ebelerdir. Ve her ebenin ayın ilk üç bebeğini Anklav’a teslim etme zorunluluğu vardır. Gaia doğurttuğu ilk bebeği annesinin kollarından Anklav’a teslim etmek üzere güç bela alır.

   Bebeği teslim etmesinin ardından eve geldiğinde onu kötü bir sürpriz beklemektedir. Annesi ve babası Anklav askerleri tarafından götürülmüştür ve onu Yüzbaşı Grey karşılar. Sorgulanmanın ardından suçsuz olduğuna inandığı ailesinin geri döneceği inancıyla ileriki zamanlarda da Anklav’a hizmet etmeye devam eder. Ancak uzun bir müddet ailesinden haber alamayınca bazı şeyleri sorgulamaya başlar.

   Öncelikle şundan bahsetmeliyim ki kitap 2400’lü yıllarda geçiyor ve bulundukları yer ikiye ayrılmış durumdadır. Bir tarafta zengin ve tertemiz bir Anklav, diğer tarafta fakir halkın yaşadığı bir nevi kenar mahalle.

   Açıkçası kitaptaki dünyayı çok beğendim. Kaliteli ve farklı bir yapısı var. Okuduğum yorumlara göre Nazi Almanya’sına benzetenler olmuş ve sanırım yazar bundan esinlenmiş.

   Kitabın sade ve akıcı bir dili var. Normalde bu kitabı iki günde bitirebilirdim ama işte malum sebeplerden dolayı iki hafta kadar bir sürede ancak bitti. Karakterleri ayrı bir sevdim ki şaşırtıcı kısımlarına ayrıca bayıldım. Son kısımları onu olarak harika olmasının yanında çok fazla mantık hatalarına rastladım. Ama yine genel olarak çok beğendim ve tavsiye edebilirim.

Puanım


Sevgiyle Kalın… 

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Kitap Yorumu: 1984 - George Orwell | Bloggerlar Okuyor - Nisan 2016

Dizi Yorumu: Angel Eyes (2014)

Kitap Yorumu: Aşkın Peşinde - Zekeriya Efiloğlu