Kitap Yorumu: Şeker Portakalı - José Mauro De Vasconcelos

Şeker Portakalı – José Mauro  De Vasconcelos


Orijinal Adı: Meu Pé de Laranja Lima
Çevirmen: Aydın Emeç
Sayfa Sayısı: 183
Baskı Yılı: 2011
Yayınevi: Can Yayınları

Arka Kapak

   Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelosun başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelosun çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zezenin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.

   Aydın Emeç’in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalının başkahramanı Zezenin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.



Alıntılar

“Gırtlağımda bir şey düğümlenmişti, yediklerim boğazımdan geçmek bilmiyordu… Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur.”
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
“Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı üzüntüden payını alan büyük ve hüzünlü kişiler.”
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
“Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına da uğramıyorum.”
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
“Nen var Zezé?”
“Hiç. Şarkı söylüyordum.”
“Şarkımı söylüyordun?”
“Evet.”
“Öyleyse ben sağır olmalıyım” İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim.”
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
“Önemi yok, onu öldüreceğim.”
“Ne diyorsun sen, küçük; babanı mı öldüreceksin?”
“Evet, yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones’un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek. Ve bir gün büsbütün ölecek.”


Yorum

   Merhaba arkadaşlar, keyifler nasıl? Mutlu bir sabah oldu benim için. Umarım sizin içinde aynı güzellikte geçmiştir. Gelelim kitabımıza…

   Ne desem bilemiyorum şimdi. Okuyalı epey bir zaman geçtiğinden detayları pek hatırlayamıyorum. Ancak ne hissettirdiğini hala hissedebiliyorum.

   Kitabı hatırlayabilmek adına aldım elime ve içinde küçük bir gezintiye çıktım. Hissettirdiklerini tekrar hissettim. Böyle bir kitap Şeker Portakalı…

    Epey zaman oldu dedim de öyle seneler falan değil. Bayadır adını duyuyordum bu kitabın. Hakkında soruşturma haberleri de çıkınca iyice meraklanmıştım. Aldım kitabı başladım okumaya.

    Okuyor muyum o anları yaşıyor muyum ayırt etmek güçtü. Öyle etkileyici bir kitap ki minik Zezé’nin yaşadıkları insanın böğrüne taş basar cinsten. Hele o boyundan büyük aklı yok mu işte insanın gönlünde taht kuruyor resmen.

   Okudukça yaşadım yaşadıkça da Zezé’yi alıp kocaman sarasım geldi. Küçücük aklında milyonlarca hayaller barındıran dünyası da insanı mest ediyor doğrusu.  Herkesin okuması ve öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Alın, okuyun ve yaşayın.

Puanım



Sevgiyle Kalın…

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Kitap Yorumu: 1984 - George Orwell | Bloggerlar Okuyor - Nisan 2016

Dizi Yorumu: Angel Eyes (2014)

Kitap Yorumu: Aşkın Peşinde - Zekeriya Efiloğlu