Şubat Ayında Okuduklarım | 2019

Yazan:
Herkese merhaba. Bir aydan fazladır tembellik yaptığımı ve blogla çok fazla ilgilenmediğimin farkındayım. Yarın yaparım diye diye yapmam gereken neredeyse her şeyi geçiştirdim.  Mart ayında doğru dürüst kitap bile okuyamadım. Dizi ve film izlemekten başka bir şey yapmadım bile denilebilir. Bugün de neredeyse geçiştiriyordum ama kendimi durdurdum ve buradayım. Her neyse bazen tembelliğimin tuttuğunu biliyorsunuz zaten. Fazla uzatmadan Şubat ayında neler okuduğuma bir bakalım...
Dr. Jekyll ile Bay Hyde - Robert Louis Stevenson

Sayfa Sayısı: 104
Puanım: 4,7 / 5

 Uzun zamandır merak ettiğim bir kitaptı. Beklediğimden çok farklı olduğunu söylemeliyim. İyi anlamda bir farklılık bu elbette. Olay kurgusu beklediğimden çok farklı ilerledi ve merakımı canlı tuttu. Merakla ve severek okudum.
Fahrenheit 451 - Ray Bradbury

Sayfa Sayısı: 208
Puanım: 4,8 / 5 

 Yine çok merak ettiğim bir kitaptı. Oldukça akıcı bir şekilde bir çırpıda okunuyor. Sonlardaki olaylarda içime sinmeyen kısımlar olsa da genel olarak çok sevdiğim bir kitap oldu. 
Camlar Şehri - Cassandra Clare (Ölümcül Oyuncaklar #3)

Sayfa Sayısı: 624
Puanım: 4,2 / 5

 Shadowhunters dizisinin 2. sezonunu izlediğimden bazı şeyleri bilerek okudum ama diziden çok çok daha iyiydi. Olayların kurgusu daha özgün ve tatmin ediciydi. Keyifle okuduğum bir kitap oldu.
Akıl ve Tutku - Jane Austen

Sayfa Sayısı: 392
Puanım: 4,8 / 5

 Kitap kulübüyle okuduğumuz bir kitaptı. Daha önce Austen'in sadece Gurur ve Önyargı'sını okumuştum. Bu kitabını da sevdiğimi söylemeliyim. Hikayenin gerçekçiliği ve dünyada hâlâ süregelen toplumsal davranışları yansıtması sevdiğim noktalardan biriydi. Ancak sonunun oldu bittiye gelmiş olması can sıkıcı. 
Bul Beni Ziba - Farhad Hasanzadeh

Sayfa Sayısı: 208
Puanım: 4,2 / 5

 Kitap beklediğimden oldukça farklıydı. Özellikle anlatımsal olarak. Garip ama sizi içine çeken bir farklılık. Belki hikayeden belki anlatımdan bilmiyorum. Garip, buruk ama kendini sevdiren bir hikayeydi. Bir çocuğun gözünden baba, aile ve şizofreni olgularını işleyen yer yer can acıtan bir kitaptı. 
Toplamda okuduğum sayfa sayısı: 1.536
Ortalama günlük okuduğum sayfa sayısı: 55 (yaklaşık)

Benim okuduklarım bunlardı. Siz içlerinden hangilerini okudunuz? Hangilerini okumayı düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın.
Sevgiyle kalın...

Yorumlar

  1. KİTAPLARA KAÇANLAR17 Nisan 2019 16:39

    Dr. Jekyll ile Bay Hyde ve Fahrenheit 451 beğenerek okumuştum. Akıl ve Tutku okumayı düşündüğüm kitaplardan. Ama ne zaman okuyabilirim bilmiyorum. Diğer kitapları ilk kez görüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebrar Şeyban (Bayan Safir Mavi)24 Nisan 2019 15:52

      Bul Beni Ziba farklı ve güzel bir kitaptı bir bakmanı tavsiye ederim. 😊

      Sil
  2. Şule Uzundere1 Mayıs 2019 20:07

    Akıl ve Tutku'nun sonunun oldubittiye gelmesi beni de rahatsız etmişti. Yazardan okuduğum diğer romanlara göre benim için vasattı.

    Fahrenheit 451 okumak istediğim kitaplar arasında.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebrar Şeyban (Bayan Safir Mavi)2 Mayıs 2019 10:20

      Benim için de Gurue ve Önyargı'bı yanında oldukça sönük kalıyor. 😅

      Fahrenheit 451'i mutlaka oku. Bence herkesin okuması gereken kitaplardan. 🤗

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Kitap Yorumu: 1984 - George Orwell | Bloggerlar Okuyor - Nisan 2016

Yazan:
Resim
Orijinal Adı: 1984 Çevirmen: Celâl Üstüner Sayfa Sayısı: 350 Baskı Yılı: 2016 (Elimdeki baskısı) Yayınevi: Can Yayınları Arka Kapak Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu. George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kabus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgahlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bi...
Devamını oku »

Dizi Yorumu: Angel Eyes (2014)

Yazan:
Resim
Yapımı: 2014 - Güney Kore Tür: Dram, Komedi, Romantik Yönetmen: Moon-seok Choi,  Park Shin-woo Oyuncular: Koo Hye Sun, Kang Ha Neul, Nam Ji Hyun, Kim Min Chan, Seung-Ri Senaryo: Yoon Ji Yeon Yapımcı: Sbs Uzun zamandır Kore dizi izleyemiyordum. Aslında çok severim ama neden bilmiyorum başladıklarımın bir türlü sonunu getiremedim. Geçen hafta Harry Potter serisini baştan sona izlemiştim ve takip ettiğim diziler (Supernaturlar ve Arrow) haftada bir bölüm geldiği için dizi arayışına çıktım. Tevafuk eseri bu diziyle karşılaştım ve hadi izleyeyim dedim. İyi ki demişim. Şimdi dizimizin konusuna gelecek olursak; Yoon Soo Wan bir kaza sonucu gözlerini kaybetmiş görme engelli, bir gözlem evinde çalışan bir kızdır ve Park Dong Joo babasını iş kazasında kaybetmiş, annesinin yaptığı lapaları dağıtıp, part-time işlerde çalışan bir gençtir. ilk birkaç bölümde bu ikilinin gençlik yıllarında tanışmalarını ve aşık olmalarını görüyoruz. Dong Joo, Soo Wan'ın görme...
Devamını oku »

Kitap Yorumu: Aşkın Peşinde - Zekeriya Efiloğlu

Yazan:
Resim
Sayfa Sayısı: 408 Baskı Yılı: 2015 Yayınevi: Hayat Yayıncılık Arka Kapak Hayatta en acı şey; bedenin yalnız, yüreğin ıssız kalmasıdır. O, talan edilmiş yüreğinde biriken acıları tedavi edecek ne zaman ne de imkân bulabildi. Ne yaşadığını ne hissettiğini bilemeden savruldu gitti. Ardından içli bir masal gibi yaşadıkları fısıldandı, kulaktan kulağa. Oysa o sadece, gerçekten sevdiği adam için beyaz bir gelinlik giymek istemişti. Hayat, içinden çıkılmaz bir labirent gibi onunla sürekli oynuyordu. Artık ne dizinde derman ne de yüreğinde ferman kalmıştı. Tam bu sırada bir 'efendi' yetişti imdada. Bir kardelen gibi dikildi hayatın tam da ortasına. "Adım Kader!" dedi. "Adım Kader ama artık yeter!" Alıntılar Gerçek aşk, kalemle yazılan, dudaktan süzülen değil, yürekle yazılan, ruhlara kazınandı, biliyordum. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .  Aşk, insanın aklını almaz ve bel...
Devamını oku »