Şu Sıralar Neler Oluyor #6 | Sayısal Okuyup Sözelden Tercih Yapmak


Merhaba! Haydi alın çaylarınızı kahvelerinizi gelin biraz sohbet edelim... 😄 Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz? Epeydir bu yazı dizisine yazı girmemiştim. Nerden başlasam bilemiyorum, baya karıştım. 😅 

Öncelikle geçen haftalarda başladığım Bu Hafta yazı dizisine yazı giremedim çünkü köydeyken günler hep aynı şekilde ve çok hızlı geçti. Gelmemizin ardından da tercih dönemine tutulunca haliyle blogla ilgilenemedim. Bu nedenle ilk olarak bu yazıyla durumu toparlayıp geri döneyim dedim. 

Sizlere en son yazdığımda köydeydim. Çok keyifliydi. Sabahtan akşama kadar yeşil mavi manzarayla birlikte rahmetli anneannem kadar çok sevdiğim teyzemle birlikte olmak çok güzeldi. Bu süre boyunca bol bol okudum. Öyle bir havası vardı ki televizyon açma ihtiyacı bile hissetmedim. Hatta telefonuma bir çok dizi ve film indirmiş olduğum halde çok nadir açıp izledim. Harikaydı anlayacağınız.😍 Malesef bu köy tatilinin en kötü yanı 3-5 kilo alıp dönmem oldu. Ve sürekli bir şeyler yeme alışkanlığıyla saat başı buzdolabını açıp karıştırıyorum. Lanet bir durum. 😓

Neyse efenim dönüş tarihimiz 7 Ağustostu ve tahmin edebileceğiniz gibi tercih döneminin başlangıcıydı. Aslında çok stresli değildim ta ki kursa gidip hocayla konuşana kadar. Aklımda bilgisayar öğretmenliğiyle gitmiştim. Arkadaşlarım deli misin bilgisayar mühendisliği falan da düşün deyip mühendisliği de aklıma soktular. Ancak gittiğimde öğrendim ki mühendislik ve öğretmenlik barajı 300 bin. Ben ise 363 bindeyim. Malesef barajın altında kaldığımdan tercihe yazsam bile işleme alınmayacaktı. Eve döndüm kafam karmakarışıktı bende hiçbir şey yapmadım. 

Ertesi gün geçtim bilgisayar başına ve araştırmaya koyuldum. Bütün sene sayısal olarak ders görmüştüm ve lisede bilişim okuduğumdan bilgisayarla alakalı bir bölüm istiyordum. Ancak isteyebileceğim bölümler hem mühendislik adı altında -bilgisayar müh, yazılım müh. vs- olduğundan tercih bile edemiyordum. 

Sonra dedim ki sözel puanımla ne yapabilirim acaba. Sözel sıralamam sayısaldan çok daha iyi geldi. 151 bindeyim. Baraja takılmadan türkçe öğretmenliği bile tercih edebiliyorum ama bana göre bir meslek değil. Neyse araştırdım ettim ve İletişim Tasarımı ve türevleri bölümlerde karar kıldım. Tam aradığım bir meslek. Hatta lise dönemimden beri aklımda gönlümde olan Grafik Tasarım bölümüne -hatta bu sene içinde çizim kursuna bile gittim ama ckks-  çok benzer bir bölüm ve yetenek sınavıyla değil puanla alıyor. Bölümle ilgili her şeyi araştırdım; ders içeriklerine baktım, iş olanaklarını araştırdım. Ve bölüme bayıldım. 😍😍

Derslerin arasında Sanat Tarihinden, Web Tasarımına kadar bir çok alanı var ve dersleri gördüğümde tamam budur dedim. Hatta öyle ki bilgisayar tercih etsem bu kadar içime sinmezdi. Yani anlayacağınız okumaktan keyif alacağım tam kendime göre bir bölüm buldum. İstanbul'da bu bölümü okutan bütün okulları listeleyip hocamın yanına gittim ve tercihimi yaptım. 

Ertesi gün ise yine araştırmaya koyuldum. Bu sefer okulları, öğrenci yorumlarını, gidiş gelişin kolay olup olmadığını, fakülte binalarını her şeyiyle araştırdım. Ve bunun sonucunda bir çok okulu listemden çıkardım. Çoğunu burslu -bölüm yıldız teknik hariç özel okullarda var- yazmış olsam da %75'lik okullar da vardı ve burslu olsam dahi içime sinmeyen bir okula gitmek istemedim. Bu nedenle listemde sadece çok çok içime sinen okullar kaldı. Ve pazartesi gecesi tercihime son halini verdim. 

14 tane tercihten illaki birinin tutacağına inancım yüksek olsa da stresli bir araştırma sürecinden sonra şimdi bekleyiş stresi sürüyor. Burslu ve %75'lik kontenjanların çok az -genelde 4, 5 kişilik- olduğundan kontenjan sebebiyle açıkta kalmaktan çok korkuyorum. 😟

Sınava hazırlandığım süre boyunca stres yapmadım. Sınav yaklaştığında stres yapmadım. Sınav gecesi stres yapmadım. Sınava girerken ve sınav anında da stres yapmadım. Sonucumu gördüğümde stres yapmadım. Tercih gününe kadar da stres yapmadım hatta tercihlerimi yaparken de çok fazla stres yapmadım. Ama bu bekleyiş. Allah'ım gerçekten en çok stres yaptığım dönem şuan. Gerçekten midemin kasıldığını, göğsüme ağırlık çöktüğünü hissediyorum. 😟

Bir an oluyor kazandığımı ve üniversiteye gittiğimi hayal ediyorum. Sonra bir an oluyor ve tam tersini kazanamadığımı düşünüyorum ve hayalim için bir sene daha beklemek fikri can sıkıcı oluyor. Ama negatif fikirleri kafamdan atıp olumlu bakmaya çalışıyorum. Bu sene olmasa da seneye çok daha iyi bir puanla hedefime daha yakın olabileceğimi düşünüyorum. Umutsuzluğa kapılmak istemiyorum. 😔

Bu yazıyı okuyan sen, eğer sende yeni tercih yaptıysan ve zaman zaman umutsuzluğa düşüyorsan sana şunu söylemek istiyorum: Korkma! Bir senem boşa gitti deme. Bir sene daha hazırlanmayı kaldıramam deme. Belki yeni mezunsun, belki mezuna kalmıştın, belki benim gibi 3 hatta arkadaşım gibi 4 sene ara vermiştin. Ama bırakma. Ben 21 yaşına gireceğim, bu sene kazanamazsam 22 yaşında üniversiteye başlayacağım. Geçen sene benden küçük kuzenimle bu sene de hem onunla hemde aramızda 3 yaş olan kuzenimle birlikte girdim sınava. Benim için hiç önemli değil. Çünkü eğitimsiz kalmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. 

Eğer bir sene daha bunu kaldıramam iş bulup çalışacağım diye kesin kararlıysan en azından kendi kendini eğitmeyi bırakma. Kurslara git. Masa başı yapabileceğin iş eğitimleri al. Bilgisayar konusunda kendini mutlaka ama mutlaka geliştir. Yetenekliysen bunun üzerine kurslara git, kendini daima geliştir. Yoksa mahallendeki markette, mağazada, bütün gün ayakta durarak yapacağın işlerden, asgari maaştan öteye gidemeyebilirsin. İstediğin hayat bu değilse eğer ya üniversiteye hazırlanmaya devam et ya da kurslara giderek kendini geliştir, kendini eğit. 

Epey uzun bir yazı oldu. Umarım sonuna kadar okuyabilmişsinizdir. Sonuna kadar okuyanlardan benim için hatta tüm bu tercih döneminden geçenler için dua etmenizi istiyorum. Umarım hayallerimize ulaşırız. Ve bu konuyu tercih sonuçları açıklanana kadar rafa kaldırıyorum.😄

Sevgiyle kalın...

Yorumlar

  1. Herşeyin hayırlısı olsun. Gönlünden geçen yeri kazanırsın inşallah :)

    YanıtlaSil
  2. En can sıkıcı olanın beklemek olduğunu bilirim, tercih sonuçlarımı beklerken benim de uykularım kaçıyordu. Belirsizlik insanı daha çok strese sokuyor, o konuda kesinlikle haklısın. Canını sıkma ama.. İnşallah istediğin yerlerden birini kazanırsın, hayırlısıyla başlarsın üniversite hayatına. Ne güzel araştırıp bilinçli bir şekilde tercih yapmışsın. Ne istediğini bilmek, kendini tanımak bu konuda çok önemli. O yüzden gönlünü ferah tut canım benim. Dualarım seninle, hayırlı haberlerini bekliyorum inşallah. Sevgiler :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de nasıl stresliydi anlatamam. Neyse ki sonucunda istediğim bölüme yerleştim. :) Çok teşekkür ederim güzel yorumun için. :)

      Sil
  3. Umarım istediğin yeri kazanırsın :-)

    YanıtlaSil
  4. Başlığı okuyunca dedim aha ben :D Ben de sayısal okuyup eşit ağırlıktan tercih yapmıştım. Gerçekten hem bölüm hem üniversite araştırması yapmak çok zordu. İnternette bile çok tutarlı yorumlar bulamıyordum, rehber öğretmenim desen yardımdan çok zararı dokunmuştu bana.

    İletişim tasarımını ilk defa duyuyorum ve çok merak ettim. Benim de hayallerimden biri grafiker olmak ama bunun için pek çaba harcadığım söylenemez :D Umarım sen hayalindeki mesleğe kavuşursun :))) Olmazsa da dediğin gibi bir sene daha hazırlanmak gibi bir seçenek var her zaman. Tüm önrün boyunca yapacağın bir meslek için birkaç yıl harcamak kayıp değil kesinlikle :) Ben de mezuna kalmıştım ve mezun senemdeki tercih listemde bile sadece bir bölüm -sınıf öğrenmenliği, koü- vardı, gelirse gelir gelmezse tekrar hazırlanırım demiştim :D

    Hakkında hayırlısı olur umarım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eheheh tercih döneminde her şey birbirine girdiğinden çok normal bence :D Gerçekten zordu, neyse ki geçti gitti.

      Çok şükür hayallerime kavuşmak için bir sene daha beklemek zorunda değilim. :D Ben de öyle düşünüyorum. Kesinlikle hedeflerimiz için çabaladığımız sürenin hiçbiri kayıp olamaz. Umarım açıkta kalan arkadaşlar da böyle düşünür ve vazgeçmezler.

      Çok teşekkür ederim güzel yorumun için, sevgiyle kal.. :)

      Sil
  5. Gerçekten öyle, saçma sapan bir süreçti ama geldi geçti. Bayağı bir bekledik ama benim açımdan güzel sonuçlandı. Umarım seninde gönlünce olmuştur her şey. Yorumun için çok teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Kitap Yorumu: 1984 - George Orwell | Bloggerlar Okuyor - Nisan 2016

Dizi Yorumu: Angel Eyes (2014)

Kitap Yorumu: Bana Her Şey Seni Hatırlatır - Beth Harbison